30 Eylül 2010 Perşembe

FC UTRECHT – LIVERPOOL MAÇ ÖNCESİ (EL)



Gerrard neden dinlendiriliyor, Agger sakat mı ? Bu işin içinde bir bit yeniği var mı ? Roy ne yapmak istiyor ? Torres’in oynayacağı kadar önemli bir maçsa bu Gerrard’ın oynaması da beklenemez mi? Agger Sunderland maçı sonun da sakatmıydı ?

Bütün bunlar bu hafta Liverpool’luların sorduğu sorular olarak Utrecht maçının önüne geçmiş bulunmaktaydı kıymetli Liverpoolseverler..  Son 2 maçımızda 3 gol atan Gerrard’ın dinlendirilmesi ne kadar doğru takdir size kalmış, (bakın Roy’a çok karşı çıkıyor olmamak için aralarında sorun var mı gibisinden bişeyler demiyorum..) Agger’de Sunderland maçında sakatlanmış bu maçı kaçırıyor ama Blackpool maçında oynayacakmış muhtemelen nasıl sakatlandıysa hafta arası kadar :) . Bunun yanında Süt Oğlan Konchesky’de sakat 2 hafta kadar oynamayacak.


SAHA: Stadion Galgenwaard


SAAT ve YAYIN: 20:00 Futbol Smart


LIVERPOOL: Hollanda’ya giden 20 kişilik kadroda Pacheco’yu göremeyince canım sıkıldı zaten ama hiç belli etmedim kıymetli Liverpoolseverler.. Allah’tan Shelvey ve Spearing kadroda ama Lucas oynar sanki..

Muhtemel 11: Reina; Johnson, Carragher, Kyrgiakos, Kelly; Kuyt, Lucas, Meireles, Cole; Ngog, Torres



FC. UTRECHT: Hollanda liginin bu güzide takımının Flying Dutchman’den takip ediyoruz kıymetli Liverpoolseverler.. Ve anladığım kadarıyla topu iyi dekmikliyolar :D Sezona iyi başlayan ve bir ara bizimle adı geçen Van Wolfswinkel için Roy süper bir akıl oyunu yaparak onunla hiç ilgilenmedik demiş ki bize daha çok bilensin.. Aferin..

Muhtemel 11: Vorm; Cornelisse, Schut, Wuytens, Nesu; Duplan, Lensky, Silberbauer, Mertens; Mulenga, Van Wolfswinkel.


HAKEM: Duarte Gomes  (POR)

29 Eylül 2010 Çarşamba

SHANKLY..



Bugün Shankly'nin ölüm yıldönümü..

Bütün bunları bu adam başlattı. Onu anlatırken Liverpool taraftarları yaklaşık böyle çevrilecek bir cümle kullanırlar.. Shankly'de 26. Eylül sabahına Kalp krizi ile başladı ve 29.09.1981 de hayata gözlerini yumdu..

2 Ekim'de Anfield Krematoryumun'da isteği üzerine bedeni yakıldı..


You'll never be forgotten.. Liverpool taraftarı Shankly'nin her ölüm yıldönümünde onu bu cümlelerle anıyor.. 

28 Eylül 2010 Salı

TAKIM FOTOSU 2010/2011



ARKA SIRA: Graham Carter (Kit Manager), Chris Morgan (Physiotherapist), Darren Burgess (Head, Fitness and Conditioning), John Achterberg (Goalkeeping Coach), David Ngog, Martin Kelly, Martin Hansen, Brad Jones, Jose Reina, Peter Gulacsi, Sotirios Kyrgiakos, Danny Wilson, Rob Price (Senior Physiotherapist), Phil Coles (Head of Physical Services), Jordan Milsom (Rehab Fitness Coach), Lee Radcliffe (Kit Man). 


ORTA SIRA: Ivan Ortega (Physiotherapist), Zaf Iqbal (First Team Doctor), Peter Brukner (Head of Sports Medicine and Sports Science), Mike Kelly (First Team Coach), Jonjo Shelvey, Paul Konchesky, Christian Poulsen, Milan Jovanovic, Maxi Rodriguez, Daniel Pacheco, Nathan Eccleston, Jay Spearing, Sammy Lee (Assistant Manager), Paul Small (Masseur), Alan McCall (Sports Scientist), Andrew Nealon (Senior Physiotherapist).


ALT SIRA: Martin Skrtel, Glen Johnson, Fabio Aurelio, Dirk Kuyt, Joe Cole, Steven Gerrard (Captain), Roy Hodgson (Team Manager), Jamie Carragher, Fernando Torres, Ryan Babel, Daniel Agger, Lucas Leiva, Raul Meireles.

25 Eylül 2010 Cumartesi

LIVERPOOL 2 –2 SUNDERLAND (EPL) MAÇ SONU




Ne yazmıştık son sekiz maçta yediğimiz tek gol “beach goal” dü. Bugün Roy 16 maçlık gol yedi :) Sunderland’dan.. Temelde Roy’un suçu yok çünkü buralara 40 yıldır çıkamamış bir TD dolayısıyla elbise bol geldi.. Bizim Roy’u isterken ki düşüncemiz kulüp satılırken (muhtemelen yazın gidecek olan Gerrard, Torres ve Masch’den sonra) olacak kaostan güzide bir orta sıra takımı gibi kurtulmak. Bakın Fulham’da böyle olmadı mı? Ama hesaplar tümden bozuldu, Torres ve Gerrard kaldıve kabul edelim Roy harika bir seçim yaparak Meireles’i kadro kattı. Böyle olunca aslında ilk 11 olarak kaliteli bir kadromuz oldu (ilk dörde oynayabilecek) buda Roy’un başaçıkabileceğinden çok daha fazlası sanıyorum..

Flying Dutchman yazmıştı bir ara bu kadar başarılı bir adama neden iyi bir takımda çalışma şansı vermiyorlar diye, sanıyorum görülen sebeplerdenmiş. Elimizde bu kadro ile eşleşmeyen veriler var ne yazık ki bunlardan en acısı EPL boyunca en kötü başlangıcı yaptığımız gerçeği.. Saha dışında sorunların bunda etkili olmadığını söylemiyoruz tabi ama geçen yıldan ne kadar farklı ve bu kadar kötü bir başlangıcı yapacak bir kadro yok elimizde.. Maçtan sonr roy açıklamasının bir bölümünde ikinci yarı heyecan vericiydi, taraftar şuna katılır heralde oyuncuların sarfettiği efor, kararlılıkları, ruhları memnunluk vericiydi, bu günkü maç ileriye doğru atılmış küçük bir adım daha..

Takım ileriye gidiyor diyor ama karşımızda ki takım 1983’de kazanmış son maçını sahamızda, sekiz maçta 1 gol atmış ve 2. yarının bir bölümünde bizi kendi sahamıza hapsetti neredeyse..  Yapılması gereken Everton maçına kadar (Everton’da dahil) puan kaybedilirse Roy’un istifa etmesidir. Kötü başlangıçlar şunlar bunlar olmuştur her zaman ama Roy bu takımı yönetemediğini göstermiştir bize..


LIVERPOOL: Reina, Johnson, Konchesky (Agger 28), Carragher, Skrtel, Poulsen (Ngog 61), Gerrard, Meireles, Cole, Kuyt, Torres.

GOLLER: Kuyt (5) Gerrard (64)



SUNDERLAND: Mignolet, Onuoha, Bardsley, Turner, Bramble, Elmohamady, Henderson, Malbranque (Riveros 88), Cattermmole, Welbeck (Gyan 81). Bent (Zenden 90).

GOLLER: Bent (25 pen, 48)

LIVERPOOL – SUNDERLAND (EPL) MAÇ ÖNCESİ




Geçen yıl acılı günlerimizin başlamasını ben bu takımla oynadığımız maça bağlıyorum.. Gerçi o maç rakip sahadaydı ama olsun..

Hafta arası Fergie- Torres çekişmesi Hodgson’un protestoyu bıraksın taraftar laflarıyla geçti. Adam kendini düşünüyor ama taraftar da Liverpool’un geleceğini kurtarmak derdinde..

Yararsız bilgilerimize geçecek olursak eğer, bu maç iki takım arasında 155. maç olacak bunlardan 71 ini biz kazanmışız, 51 ini Sunderland ve kalan 32si berabere bitmiş.

Sunderland’ın son 8 maçta bize attığı tek gol beach ball golüymüş.. Nasıl bir lanetse değil mi :D Kıymetli Liverpoolseverler.. Sunderland’ın çektiği şutların yalnızca %26 sı kaleyi tutuyormuş, bu demek oluyor ki KOP kendine dikkat etsin :)

Sunderland kendi sahamızda bizi en son olarak 1983 yılında yenmiş, muhtemelen saha da olacak hiçbir oyuncu bu maçı hatırlamıyordur :)

SAHA: Anfield


SAAT VE YAYIN: 17:00 Spormax Arsenal maçıyla dönüşümlü yayınlayacak


LIVERPOOL: Aurelio kesin sakat, Kuyt’un durumu şüpheliymiş. Takımımız son yedi EPL maçından yalnızca birini kazanabilmiş, Roy gidecek diye söylentiler var, takımımız bu sezon attığı bütün golleri 2. yarıda atmış (sadece 4 oda), Gerrard geçen hafta ManU’ya attığı golden önceki ilk golü nisan ayındaymış,

MUHTEMEL 11: Reina; Johnson, Carragher, Skrtel, Konchesky; Maxi (Pacheco), Poulsen; Gerrard, Meireles, Cole; Torres


  
SUNDERLAND: 11. sıradalar ama durun vah yazık yapmayın çünkü biz 16. sıradayız. dışarıda oynadıkları son 31 maçın yalnızca ikisini kazanmış durumdalar, takımda sadece 3 kişi gol atmış Bent, Gyan ve kendi kalesine olmak üzere Carr.. Bent 5 gol atmış durumda ve çok tehlikeli bizim için. Sakat oyuncuları Campbell, Meyler, Gordon, Ferdinand, Richardson , Mensah , Turner  kesin yok, Gyan’ın durumu şüpheli..

Muhtemel 11: Mignolet; Bardsley, Onuoha, Bramble, Da Silva; Al-Muhammadi, Henderson, Malbranque, Cattermole, Welbeck; Bent


HAKEM: Stuart Attwell

24 Eylül 2010 Cuma

ÇOCUKLUĞUMUN OYUNLARI-1 LİMON




O zaman PC başında değil arsalarda koştururduk futbol topunu, arka sokakla ön sokakla mahalle maçları yapar.. Futbolcuların sahaya çıktığı gibi olsun diye tek sıra halinde (kaptan önde tabi) 2 sokak boyunca koşardık..

Çok sahamız vardı top oynayacak, o kadar ki antrenman ve aramızda ki maçları oynadığımız sahayı saymazdık bile, küçüktü.. Futbol’dan daha çok farklı oyunlara oynamaya yarardı.. Mesela kızlarla tek oynayabildiğimiz oyun olan, Gelin/Damat oyunu, mesela kayış oyunu, uzun eşekte orada oynanırdı, Birdirbir de..  Ben en çok Limon oynamayı severdim. Şimdi bakınca iki şeye bağlıyorum etraftaki mahalle takımlarından daha iyi oynamamızı, daha yetenekli olmamızı, Limon oyunu ve Plastik topla yaptığımız maçlar..

Bugün canım çocukluğuma gitmek istedi, çocukluğumda Limonu tek kullandığımız yere evimizin karşısında ki sahaya.. Oyunu bilmeyenler için anlatalım biraz..

2 yada 3 m çaplı daireler çizilip, ortasına oyuncular oturur (biz en az 4 kişi ile oynardık) ebe olan elinde yarım limon ile ayakta ve dairelerin dışında duru ve limonu dairelere atarak içine düşürmeye çalışırdı. Daire içindekiler el hariç diğer uzuvlarıyla topu öncelikle daireden daha sonra da arsadan uzağa atmaya çalışırdı. Yapabilirseniz paslaşabilirdiniz (ki biz yapabilirdik :) ) yada hasımı olduğunuz kişinin dairesine düşürmeye çalışırdınız. Limonu yarmak, çok uzağa asfalta atmak zevkin doruk noktalarıydı ki, asfalta giden limonu oradan atmak zorundaydınız, dairelerin olduğu bölgeye ulaşamayacak gibiyse sizde arkasından gider muhtemel limonu vardırabileceği yerlerde dururdunuz ki daha da uzağa vurabilesiniz. (Çok kişi ağlayıp mızıkmıştır bu oyunda) Akşam birde Annenizden azarı unutmayın, üst baş, saçlar limona bulaşmış ve limon kokuyor olurdu..

Çocukluğumun en değerli yanı, Pc başında geçmemesiydi, PES’de ki gibi yemyeşil sahalarımız olmadı hiç ama dünyanın en iyi futbolcularına yine de çalım attık. (Mesela ben efsane Brezilyalı Alemao’ya çok çalım attım) Defansta oynayanlar defansçıların ismini alırdı, Forvet olanlar forvettekilerin. Belki de biz onlardan daha iyiydik kimbilir ? Onlar plastik topla rüzgara karşı rakibine çalım atabilirmiydi. Yada bir dairenin ortasında otururken gelen limonu ayağında saydırıp asfalta atabilirmiydi ? 

LIVERPOOL 2-2 NORTHAMPTON (PENALTILAR 2-4) (LC)




1897 yılında kurulan, Championship ayarında bir ligi en son 1964-65 sezonunda oynayan ondan gayri en iyi ligi League Two olan. – Bilmeyenler için EPL’nin 2 alt ligi- bir takıma Liverpool kendi sahasında elendi kıymetli Liverpoolseverler..

Yedek ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıktığımız doğru ama ilk golü attığımız da doğru.. 1-2 geri düştüğümüzde, penaltılarda 5 penaltıdan 3 ünü atamadığımızda doğru.. Ve bu yazıyı hiç yazmak istemediğimde aynı derecede doğru kıymetli Liverpoolseverler..

Jovanovic şok olduk, taraftardan özür dileriz performansım beni düş kırıklığına uğrattı gibi saçma sapan laflar etti. Roy’cum da özür diledi taraftardan.. Ama O’Neill Liverpool’a lafları da çıkmaya başladı.. Ayaklarını denk alacaklar ise şöyle oluştu bu maçtan sonra, Roy, Lucas, Jovanovic..



LIVERPOOL: Brad Jones, Daniel Agger, Sotirios Kyrgiakos, Danny Wilson, Martin Kelly, Leiva Lucas, Jay Spearing, Daniel Pacheco (Thomas Ince, 106), Milan Jovanovic (Nathan Eccleston, 91), Ryan Babel (Jonjo Shelvey, 100), David N'Gog

GOLLER: Jova 9, Ngog  116



NORTHAMPTON: Chris Dunn, Paul Rodgers (Courtney Herbert, 80), John Johnson  Nathaniel Wedderburn, 87), Ben Tozer, Kevin Thornton, Ryan Gilligan, Abdul Osman, 
Andy Holt, Michael Jacobs, Liam Davis, Billy McKay (Steve Guinan, 83)

GOLLER: McKay 59, Jacobs 98

22 Eylül 2010 Çarşamba

LIVERPOOL – NORTHAMPTON (LC) MAÇ ÖNCESİ
















League Cup’ta Liverpool’umuz Northamton ile karşılacak bu akşam, Kaleci Jones, Wilson, Pacheco bildiğim kadarıyla kesin olarak oynuyorlar.

Bazı dedikodulara göre U18 takımıyla harika başlangıç yapan 16 yaşında ki yeni yıldız adayımız Suso’da yedekler arasında olacakmış.

Bu ağbilerle son maçımızı 1965 yılında yapmışız ve 5-0 kazanmışız.


SAHA: Anfield


SAAT ve YAYIN: 22:00 Yayın bildiğim kadarıyla İngiltere’de de yok.


LIVERPOOL: Demir adam Aurelio ve Kuyt yok ama zaten yedek kadro ile çıkacak takım maça..

Muhtemel 11: Jones, Kelly, Soto, Wilson, Agger, Maxi, Spearing, Lucas(Shelvey), Babel, Pacheco, N’gog


NORTHAMPTON: Ortasaha Gilligan ve defans Marcus Hall sakat oynamıyormuş.

Muhtemel 11: Chris Dunn, John Johnson, Liam Davis, Seb Harris, Andy Holt, Ryan Gilligan, Abdul Osman, Nathaniel Wedderburn, Kevin Thornton, Billy McKay, Leon McKenzie

LIVERPOOL İÇİN BİR MAİL ATARMISINIZ ?






















Kıymetli Liverpoolseverler, takımımızın içine sokulduğu kaostan çıkmasına (şimdilik) çok az kaldı. Bildiğiniz gibi Yönetim kurulu Hicks ve Gillet’in sunduğu yeni borçlanmaya karşı çıkarak, RBS’ye ödenmesi gereken paranın ödenememesi yolunda çok önemli bir adım atmışlardı.

Bunun Liverpool için önemi, 6 Ekim tarihine kadar RBS’ye borcumuz ödenmezse, borç ertelerken RBS’nin koydurduğu bir maddeye istinaden Liverpool’a geçici olarak el koyabilecek ve satışını gerçekleştirebilecek.

Bu durumda Hicks büyük finans şirketlerine başvurarak, Gillet’in elinde bulunan hisseleri alarak, kulübün tek sahibi olmaya çalışıyor. Bunun için USA’da Blackstone Grup vb. Finans şirketlerinden tutunda, Malezya bankalarına kadar her yere başvurdu ve taraftarın da protestolarıyla aradığı parayı bulamadı. Dün akşam itibariyle New York’da JP Morgan & Deutsche Bank binasında kapı önünde otururken, bir Liverpool’lu tarafından fotosu çekildi.

Çaldığı bir çok kapı yüzlerine kapanıyor, bulması gereken para 281M £ .. Çeşitli platformlarda (taraftar siteleri ve forumlar) yazıldığı üzere bu iki adam aldığı bütün spor takımlarını (sadece Kanada’da bir tanesi hariç) başarı bir kenara virane olarak bırakmışlar.. Şimdi siz kıymetli Liverpoolseverler buna karşı çıkın ve aşağıda dikkatinize sunduğum yazıyı, yine aşağıda verdiğim mail adreslerine atın lütfen..

Bu iki adamdan kurtulmamıza sadece 14 gün kaldı, hala takımımız dağılmamışken buna bizde destek olalım..

Bu arada Mr Hester Royal Bank Scotland’ın (RBS) başkanı.. Konu kısmına refinancing current loans yazılması isteniyor

Dear Mr Hester

Following revelations today that the private equity firm The Blackstone Group has ended talks with Tom Hicks regarding a £280m, two-year refinancing package, we ask that you finally take the appropriate action and call in the loans now and end the disastrous ownership of Tom Hicks and George Gillett.

We urge you to take the sale process out of the hands of the owners and their appointed representatives Barcap and focus on selling the club to suitable custodians who can bring stability to the football club, who will invest in the playing squad, and finally deliver the new stadium in Stanley Park on which the future prosperity of the club and the local area depends so much.

The Royal Bank of Scotland have previously stated that they wish to act in the best interests of Liverpool Football Club and that the long-term future of the club will be at the centre of any decisions. Well as a lifelong supporter of LFC and a British tax payer, clearly the best interests of all parties cannot be served by providing further extensions to the current financing arrangements, or by enabling Hicks and Gillett to remain in charge by any other means.

What we want

• Hicks and Gillett out now. RBS to call in the loans with immediate effect and oust the current owners.
• RBS to take over the club in the short-term and retain the current management team of Martin Broughton, Christian Purslow, Ian Ayre and Philip Nash who will continue to run the club on a daily basis until the club is sold.
• RBS to take control of the sale process from Barcap and seek suitable custodians who will: a) clear the current debt and not borrow against the assets of the club; b) run the club with a sensible business model; and c) Construct the new stadium in Stanley Park as soon as is reasonably practicable.

What we don't want

• RBS to extend the refinancing with Gillett and Hicks.
• RBS to sell the debt to a faceless investment bank who will load yet more debt onto LFC, increase the interest repayments, extend the disastrous ownership of Hicks and Gillett and put the final nail in the club's coffin.

Liverpool supporters worldwide are very concerned at the actions of RBS in recent days and get the impression that the bank want to wash their hands of the problems at LFC. While supporters are relieved that Blackstone appear to have pulled out of negotiations with Tom Hicks, inevitably it means that RBS' actions will once more become the main focus for the millions of LFC fans who've joined the successful email campaigns.

It is time for RBS to give something back to the Liverpool fans that contributed towards the £500bn taxpayer bailout, without which you wouldn't have a bank to manage.

Yours faithfully




The Kop Faithful - No to RBS refinance - Liverpool FC



stephen.hester@rbs.co.uk; john.hourican@rbs.com; roger.lowry@rbs.co.uk; rebecca.oliphant@rbs.com; richard.holliday@rbs.com; tommy.mclean@rbs.co.uk; customer.service.alerts@rbs.co.uk; online.service@rbs.co.uk; invoicefinance@rbs.co.uk; investor.relations@rbsir.com; tom.mckillop@rbs.co.uk; fred.goodwin@rbs.co.uk; guy.whittaker@rbs.co.uk; millermclean@rbs.co.uk; richard.oconnor@rbs.co.uk; info@rbsspreadtrading.co.uk; ellen.alemany@rbs.com; elaine.hunter@rbs.co.uk

CC: (CC yapın ve alttaki e-mail adreslerini yazın)

gngillett@bcmgt.com; ian.ayre@liverpoolfc.tv; philip.nash@liverpoolfc.tv; thicks@hicksholdings.com; tohjr@hicksholdings.com; martin.broughton@ba.com; mhicks@hicksholdings.com; stephen.schwarzman@blackstone.com; bennett.goodman@blackstone.com; timothy.white@gsocap.com; marketing@gsocap.com; jon.laycock@barcap.com; kopfaithful@hotmail.co.uk

20 Eylül 2010 Pazartesi

LIVERPOOL’DAN HABERLER-109
















Güzel haberler geliyor kıymetli Liverpoolseverler İngiltere’den..

  • Blackstone finans şirketi Hicks’e takımı almak için finansal destekte bulunmayacağını açıklamış.. Birkaç haftadır süren görüşmeler sonucunda bu karara varmışlar, taraftarın şirketi mail ve fax yağmuruna tutmaları önemli olmamıştır tabi bu kararda :D Affedin kıymetli Liverpoolseverler gülücem hahahahha.. Bu arada bulduğu her köşeye bu iki kazmanın diğer spor yatırımlarını nasıl batırdığını yazmaktan bir an yorulmayan tüm Liverpool taraftarına buradan teşekkürü bir borç bilirim. (Az sonra flaş haber Azzzz sonra)
  • Hull City Ayala’nın kiralık kontratını uzatmak istiyormuş ki kulüp buna olumlu bakıyor sanıyorum. Bana biri görüşümü soracak olursa bende onay veririm. Sanıyorum 2 maça çıktı Ayala Hull ile ve 1 gol attı..
  • Lucas Ocak transfer döneminde satılacakmış (gülücem hahaha) bu 2. İyi haber beni zehirledi kıymetli Liverpoolseverler uzun zamandır iyi haberler gelmiyordu kulübümüzden
  • Kıymetli Liverpoolseverler burada reklam giriyorum sevincimin asıl nedeni Azzzz sonra
  • Ocak ayında Lucas’ı satmak isteyen Hodgson yerine Gökhan İnler’i almak istiyormuş. Bence bir harika hamle daha olur bu..
  • Adi İnsan, gelişmemiş kişilik kırmızı surat ve bilumum seviyesiz cümle hak eden Fergie, bana göre skor 10-0 olmalıydı, Liverpool tam bir felaket demiş.. Kendisine buradan tuhh diye tükürüyoruz..
  • Böyle bir seviyesizden sonra kaptanımız Gerrard’ın maç yorumuna bakalım puan almayı hak ettik ama Berbat-ov’un 3 golü bunu engelledi, özellikle 2. Gol worldclass’dı demiş.
  • Roy, ManU’ya yenilmemiz dünyanın sonu değil demiş. Bizde kendisine Aferin diyoruz. Ayrıca Roy ilk 4 için oynamalıyız yeterince iyi olursak belki de birinci oluruz demiş. Oldumu Roy’cum ManU maçında 3. Golü yediğimizde kameralar seni çekti ve gördük ki öylece oturuyorsun yerinde sanki Fulham 2-2 ye getirdikten sonra 3. yü yemişte sen de olacağı buydu diye düşünüyorsun gibiydi. Olmadı Roy’cum, sen Liverpool’a geldin 60 a yakın kupa sergileniyor orada bir dolaş istersen bildiğin gibi turlar var :)
  • Flaş haberi verelim kıymetli Liverpoolseverler, O’neill’e yakın kaynaklar 6 Ekim’de Liverpool el değiştirirse muhtemel alıcılardan bir kısmı Roy yerine O’Neill’ın getirileceğini söylüyorlarmış. Konuşulmaya başlandı artık yani, ben devre arası diyordum ama o zamana kalmayacak heralde..

19 Eylül 2010 Pazar

ManU 3-2 LIVERPOOL MAÇ SONU (EPL)
















Son zamanlarda adet olduğu üzere maçın ilk yarısını yine izleyemedim, 2. yarıda 2 bölüm halinde çok bastırdı ManU ve o bastırdığı dakikalarda da golü buldu.. Bunun yanında bizde 2 tehlike olabilecek pozisyonda yapılan fauller sebebiyle golü bulduk.

Maçın son bölümlerinde, çok geriye yaslanmamızın cezasını çektik maalesef eğr Mourinho’nun takımı değilse yaslanan takım illa gol yer kıymetli Roy’cum, isterdim ki buna bir çare bul ve 1 puanla dönelim olmadı..

Çıkarılan kadro bence çıkabilecek en iyi kadro olmasına rağmen, Roy’un evlatlığı Konchesky’nin kanadında rakip at oynatınca golleri yedik buna Roy’da ancak 81 dk tahammül edebildi.. Torres’e planlı programlı bir şekilde 2 pozisyon hazırlayan bir takım o maçı gol atmadan tamamlamaz, o kadar etkili bir oyuncu.. (Chelsea gibi bir takımda maç başına 1 gol atar heralde :) )

Reina bence biraz formsuz başladı sezona (gerçi bizim bakışımızdan da olabilir, ben artık aa bunu nasıl kurtaramadı diye baktığımdan :D ) Meireles’in biraz daha tempo kazanması durumunda, istediğimiz ikili bence Poulsen-Meireles ikilisidir. Önde yine Gerrard arkaya gelerek oynar, Modric gibi Cole’da soldan oyun kurar (ki yaptı izlediğim dönemde bir iki kere bunu)

Son tahlilde takımın zamana ihtiyaç duyduğu gerçek ve Konchesky’nin yerine ben yine de Insua’yı isterdim..


ManU: Edwin van der Sar, Patrice Evra, Nemanja Vidic, John O'Shea,Jonny Evans, J, Ryan Giggs (Federico Macheda, 82), Luis Carlos Nani (Darron Gibson, 88), Paul Scholes, Darren Fletcher, Dimitar Berbatov (Luis de Abreu Anderson, 88), Wayne Rooney

GOLLER: Berbatov 42, 59, 84


LIVERPOOL: Jose Manuel Reina, Glen Johnson, Paul Konchesky (Daniel Agger, 82), Jamie Carragher, Martin Skrtel, Jose Raul Meireles (Milan Jovanovic, 79), Steven Gerrard, Joe Cole, Maximiliano Maxi Rodriguez (David N'Gog, 62), Christian Poulsen, Fernando Torres

GOLLER: Gerrard 64 (pen), 70

MANCHESTER UNITED – LIVERPOOL MAÇ ÖNCESİ (EPL)

















Kıymetli Liverpoolseverler saat şu an 02:27 ve ben aldığım bir haberle neredeyse yazma hevesimi kaybettim. Hicks 281M £ bulmuş ve kulübün tek sahibi olacakmış. Anlaşma 1 Ekim günü imzalanacakmış. Şu an duyum aşamasında ama herkes kuvvetle muhtemel bu şekilde diyor..

Biz maça geçersek EPL’nin en büyük rekabeti ebedi rakibimiz ezeli düşmanımız ManU ile bu hafta.. Hafta içi bu rekabeti öven açıklamalar geldi Giggs’den Neville’den ki önemini anlatmaya yeterde artar bile..

Son 20 maçımızdan sadece biri berabere bitmiş bu takımla, Son dört maçın üçünde ilk golü atan yenilmiş yani zor maçlar ilk golü attım diye sevinmicen, 69 kere ManU, 60 kere Liverpool kazanmış ve 59 kere maçlar berabere bitmiş. Son yedi maçta 6 defa kırmızı kart çıkmış bu maçlarda bu da sinirlere hakim olamıyor demek oyuncular..


SAHA: Old Trafford


SAAT ve YAYIN: Spormax, 15:30


ManU: Carrick, Valencia ve Hargreaves sakat kesin yok, cezalı oyuncuları yok, son 4 maçta 2 galibiyet ve 2 beraberlik aldılar, son 13 maçın 12 sini kazandılar Old Trafford’da, Vidic 3 Liverpool maçında kırmızı kart görmüş, Old Tarfford’da ki 18 Liverpool maçının 10 unu kazanmış ManU ve sadec 4’ünü kaybetmiş (acı ama gerçek gelsin Metallica’dan :D )

Muhtemel 11: Van der Sar; Neville, Vidic, Evans, Evra; Nani, Scholes, Fletcher, Park; Berbatov; Rooney


LIVERPOOL: Aurelio ve Kuyt sakat, Cole’un cezası bitti.. Liverpool son 11 deplasman maçının yalnızca birinin kazanmış EPL’de (Orhan Baba’dan dertler benim, çile benim.. gelsin) son 11 maçta 8 gol atmışız ki 4 ü zaten Burnley’e, Roy Liverpool’un başında yalnızca 1 maç kaybetti (toplam 9 maça çıktı), Torres son 3 EPL maçında ManU’ya gol atıyor (yaparsa bu yapacak zaten),

Muhtemel 11: Reina; Johnson, Skrtel, Carragher, Konchesky; Poulsen ( Meireles), Maxi, Gerrard, Cole, Jovanovic (Meireles), Torres. (Meireles Poulsen’in yada Jova’nın yerine oynayabilir)


HAKEM: H. WEBB

17 Eylül 2010 Cuma

LIVERPOOL 4-1 STEAUA MAÇ SONU (EL)
















İlk El maçımızda farklı skor aldık kıymetli Liverpoolseverler, aldık almasına ama bölüm bölüm Steaua bence bizden iyi oynadı..

Yedek ağırlıklı kadro ile çıktığımız maçta, gözler Konchesky, Cole ve Meireles’in üzerindeydi.. Ama parlayan bana göre Ngog ve Spearing oldu..

Geçen yıl da bahsetmiştik bol bol anlatılan çift yönlü ortasaha İngiliz orta sahalarıdır. Spearing asla bir Gerrard olamayacaktır belki ama bir İngiliz olduğundan ve orta sahada yıllardır oynadığından ne görev verirsen yapar, pas kabiliyeti iyidir bu kardeşin bu sebeplerle Lucas’dan kat kat fazla takımımıza katkı sağlar. Ngog ise bu yıl en golcü futbolcumuz konumunda sanıyorum 6 maçta 6 gol attı.. İkili mücadeleleri kazanıyor bu sene ve geçen yıl ki gibi her futbolcu bir omuzda savuramıyor onu.. Bana kalırsa Babel’in önünde forvet rotasyonunda ..

İki çift laf da Roy’a 79. dk da oyuna Lucas’mı alınır. Cole’u hafta sonu oynayacak maç kondisyonu kazansın diye maçta tutmanı anlarım da, Maxi’nin yerine neden Paacheco’nun 60. dk larda alınmadığını anlamam yada Lucas’ın yerine Shelvey’in neden oynatılmadığını anlamam. Bak Roy’cum Liverpool’un başına geçmişsin, 6 Ekimden sonra ne olacak belli değil (Katar yada BAE’den bir teklif gelirse, kovarlar bunu) sen güzel güzel gençlere bakta arkandan güzel konuşalım..

Son olarak Kelly 1,91 cm boyunda hızlı ve 20 yaşında henüz süper olacak, bakıyorum neredeyse hata yapmadan oynuyor, tek eksiği bence 77 olan kilosu, 85 olsa kimse yıkamaz :D .. Şöyle bir geri dörtlü hayal ediyorum kıymetli Liverpoolseverler, Kelly, Wilson, Ayala, Insua.. Boy ortalaması (Insua’ya rağmen) 1,85 cm..



LIVERPOOL: Jose Manuel Reina, Paul Konchesky, Daniel Agger, Sotirios Kyrgiakos, Martin Kelly, Jose Raul Meireles, Joe Cole (Nathan Eccleston, 88), Maximiliano Maxi Rodriguez (Daniel Pacheco, 85), Ryan Babel (Leiva Lucas, 79), Jay Spearing, David N'Gog

GOLLER: Cole 1, N'Gog (pen) 55, Lucas 81, N'Gog 90


STEAUA: Ciprian Tatarusanu, Ifeanyi Emeghara, Octavian Abrudan, Iasmin Latovlevici, Alves Geraldo, Mihai Radut (Romeo Surdu, 73), Cristian Tanase, Stanislav Angelov (Eder Bonfim, 52), Eric Bicfalvi, Pantelis Kapetanos, Bogdan Stancu

GOL: Tanase 13

16 Eylül 2010 Perşembe

LIVERPOOL – STEAUA MAÇ ÖNCESİ (EL)















Şükür gruplara kaldık ve bugün gruplarda ki ilk maçımıza çıkıyoruz kıymetli Liverpoolseverler..

Takımımızın hafta sonu ManU ile bir maçı olduğundan ve Roy’un daha önce demeçlerinde bildirdiği üzere gruplar bizim için yedek ve genç oyuncuların daha çok süre bulacağı bir platform olacak..

Liverpool Romanya takımlarıyla yaptığı 11 maçın, 8 ini kazanmış, 2 si berabere bitmiş ve yalnızca 1 maçı kaybetmişiz. Evimizde kaybetmediğimiz de göz önünde bulundurulursa kaybetmeyiz bu maçı diyebiliriz. Ayrıca Steaua İngiliz kulüpleriyle yaptığı 12 maçın deplasmanlarda olanlarından hiç birini kazanamamış. Ayrıca Liverpool’umuz 2003’te Celtic’e yenildiğinden beri Uefa kupasında yenilmemiş.

Steaua TD Dimitrescu 1994 Dünya Kupasında Romanya takımında oynarken, Hodgson’ın çalıştırdığı İsviçre ile bir maç yapmış ve İsviçre 4-1 kaybetmiş. İkili sadece bu maçta karşı karşıya gelmiş daha önce.. (Gereksiz bilginin böylece göz üne vurduk kıymetli Liverpoolseverler)


SAHA: Anfield


SAAT ve YAYIN: 22:00 Dsmart


LIVERPOOL: Kuyt ve Aurelio’nun sakatlıkları sürüyor bunun dışında sakat yada cezalı futbolcumuz yok.

Muhtemel 11: Reina, Kelly, Soto, Agger, Konchesky, Meireles, Shelvey (Spearing), Cole, Babel, Maxi, Ngog (Pacheco)


STEAUA: Galamaz, Onofras, Brandan ve Blasco CL elemelerinde oynadığı için oynayamayacaklarmış. Dimitrescu grup zor, İngiltere’ye gelmek güzel falan kabilinden laflar edip önceliklerinin tarihi ve turistik yerleri gezmek ve kebap yemek (kebap var mı orada ki ) olacağını belirtmiş dolaylı yoldan :)

Muhtemel 11: Tătăruşanu, Emeghara, Latovlevici, Martinovic, Alves, Angelov, Bicfalvi, Radut, Stancu, Nicolita, Kapetanos


HAKEM: Cesar Muniz Fernandez

15 Eylül 2010 Çarşamba

EZELİ RAKİP, EBEDİ DÜŞMAN MANCHESTER UNITED..

1894 yılının Nisan ayında, Lancashire bölgesinin 2 takımı, 2 endüstriyelleşmeye başlayan şehrin futbola gönül vermiş gençleri maç yapmaya karar vermişler. Bu maç kayıtlara hazırlık maçı olarak geçmiş.

Her 2 şeyden biri güzel biri de çirkin (daha az güzel de diyebilir insanlar ama biz demicez) olabilir, bu yazımızın güzeli, kırmızısı yürek yakan, efsanesiyle milyonları kendine bağlayan, denizi en güzel, İskoçları ve İrlandalıların en iyi Liverpool’uyken.. Çirkini sanayi devriminde kapitalizme kendini en çok kaptıran (öncesinde ve sonrasında) bacalarında duman, yüreklerinde kibirle Manchester United’dır. (çok abartmış olabilirim ki, bunu bana bağışlayın) Tabi bu maç yapılırken ManU’nun adı Newton Heath’miş..

Bu arkadaşlar maçı yapmak için Blackburn’ün stadı Ewood parkı seçmişler.. Ki bu maçı o tarihte 5,000 kişi izlemeye gelmiş, (Gençlerbirliği şu an toplayamıyor o kadar kişiyi, İBB ise sahada ki futbolcular kadar toplayamaz ya neyse)

Takımımız maça şu kadro ile çıkmış kıymetli Liverpoolseverler, Matt McQueen, Andrew Hannah, Duncan McLean, John McCartney, Joe McQue, James McBride,Patrick Gordon, Malcolm McVean, Thomas Bradshaw, David Henderson,Hugh McQueen

Maçı Bradshaw ve Gordon’un golleriyle kazanınca biz büyük bir rekabetin kapılarını ardına kadar açmışız (foto o günkü gazete küpürü) . Bugüne kadar oynadığımız 179 maçta, 60 galibiyet, 50 beraberlik ve 69 mağlubiyet almışız. Bu maçlarda 230 gol atarken, 247 gol yemişiz.

Son oynadığımız 5 maçta Liverpool 3 galibiyet aldı ve bir tanesi unutulmaz 1-4 lük maçtı.. Torres son zamanlar da pek boş geçmiyor ManU’yu :) Bu maçla ilgili yaptığı açıklamalarda Torres taraftarı övmüş ve şöyle demiş iyi oynadığında taraftar arkandadır, kötü oynadığında da hala arkadan da olduğunu görürsün. 1-4 lük maç için de şöyle demiş, Liverpool forması giydiğim en güzel günlerden biridir.

İlginç bir istatistik (inşallah yanlış değildir bana bile garip geldi) iki takımın da 58’er kupası var müzelerinde.. Liverpool’dan ManU’ya 5 futbolcu transfer olurken biz onlardan 4 futbolcu almışız ki bu transferlerin en sonuncusu 1964’de olmuş (o tarihten bu yana iki takım birbirinden direk futbolcu almamış. Farklı takımlarda oynayıp alınmış ki Bkz Judas Owen)

Bu ayın 19’unda yine Old Trafford’a gidecek olan takımımız, sakatlık falan olması diye Perşembe günü oynayacağımız Steaua maçında Torres, Gerrard ve Carra gibi oyuncuları oynatmayacak..

ManU sahasına doğru bir top atılmıştı, topun çevresinde Vidic ve Ferdinand’ı gören ManU taraftarı rahatlamıştı ama biz önce hissedip sonra anlamıştık, yukarıda bahsettiğimiz kibirle Vidic topu istoplamaya çalışırken Torres o güçlü ve hızlı koşusuna başlamıştı bile topu alıp o kadar hızlı geçti ki Vidic’in yanından, garibim Vidic faul bile yapamadı. Artık bir formalitenin tamamlanması kalmıştı yani topun kaleye vurulması ama biz Liverpool’lular biliyorduk ki gol aslında Torres o koşuyu yapmaya karar verdiğinde olmuştu..





13 Eylül 2010 Pazartesi

BIRMINGHAM 0-0 LIVERPOOL MAÇ SONU (EPL)














İlk yarıyı izleyemedim maalesef, ikinci yarı da ki oyunumuz ise kötüden halliceydi. Transferin son günü yana yakıla santrafor aradı Roy’cuğum ama sol tarafı Jovanovic’e bırakmakta bir beis görmedi..

Kıymetli Liverpoolseverlere söylemek isterim ki Lucas’tan sonra adamımız Jovanovic olacaktır.. Topu ezme bunda, ikili mücadelede yerde kalma (her defasında) bunda, sonra ağlayarak hakeme bağırma bunda.. Bir pozisyonda topla ceza sahasına girecek Torres sola açıldı baktım bu gerizekalı dribling ile Torres’in yanına gidiyor :) altyapı eğitimini benim gibi, kurdukları mahalle takımında alan bir efsane santrafor bile bilir ki takım arkadaşının gittiği yöne çalım yaparak gitmezsin.. Ya pas verirsin o oyuncuya yada seçenekleri arttırmak için diğer tarafa yönelirsin.

Öndeki Lucas gibi kifayetsiz Jovanovic’den sonra arkada Jovanovic gibi yetersiz Lucas’a bakalım mı :) adamımız maç başına sadece 30 küsür pas ile maçları tamamlıyor, halı saha maçında 30 küsür pas yapsa bir arkadaş döverler.. Yanında ki Poulsen maç başına 50 ye yakın pas yaparken bu adamın bunları yapmaya hakkı var mı. Meireles son 15 dakika oynadı neredeyse yarısı kadar pas yapmış.. Lucas’ın arızalarını kapatmaya zaman zaman Gerrard geldi ki bu durumda Torres’le arası çok açıldı. Lucas yüzünden acıların çocuğuna dönecek Torres’de..

Meireles dedik de az kaldı ilk maçında gol atıyordu, aut çizgisi civarında en az 2 kere gördük ki kendisini oralara gitmeyi Lucas aklından bile geçirmiyordur. Meireles oyunu biraz daha ileri itince son 5-10 dk bir baskı kurduk karşı kalede ama gol çıkmadı ne yazık ki.. İlerisi için ben Meireles’den çok ümitliyim ama..

Diğer yeni transfer Konchesky, ilerisi için umut verdi :) (işte bir klişe daha devrildi) ikili mücadelelerde kazanan genelde Konchesky’ydi aferin ona..

Bu yıl 4. lük için oynayacağımız aşikar, Allah razı olsun M.City ve Spurs bizimle puan kaybediyorlar durmadan :) A.Villa Houllier’i başa getirdi ki onlarda ki kaos da birkaç ay daha devam eder..


BIRMINGHAM: Ben Foster, Stephen Carr, Roger Johnson, Liam Ridgewell,Scott Dann, Lee Bowyer, Sebastian Larsson, Craig Gardner, Barry Ferguson, Cameron Jerome, James McFadden (Nikola Zigic, 90)


LIVERPOOL: Jose Manuel Reina, Glen Johnson, Paul Konchesky (Daniel Agger, 78), Jamie Carragher, Martin Skrtel, Steven Gerrard, Maximiliano Maxi Rodriguez, Leiva Lucas (Jose Raul Meireles, 76), Christian Poulsen, Fernando Torres, Milan Jovanovic

11 Eylül 2010 Cumartesi

BIRMINGHAM – LIVERPOOL MAÇ ÖNCESİ (EPL)





















Milli maç arasından sonra nihayet lig başlıyor.. Takımımız Rafa döneminde hiç yenemediği Birmingham karşısında galibiyet arayacak..

İzin verirseniz yararsız istatistiklerle sizi boğmak istiyorum bu bölümde, Son 6 maç berabere bitiyor, iki takım 114 maç yapmış Liverpool 56 galibiyet almış, Birmingham 29 ayrıca 29 maçta berabere bitmiş (bugünde 30 olur :) )

Birmingham güzel transferler yaptı aslında bu yıl Dünya Kupasında izleyip sevdiğimiz Şili milli takımından Beausejour, Çek futbolcu (Fm’de alırım genelde :) ) Jiranek, Sırp futbolcu Zigic gibi.. Bunun ışığında ve Liverpool’da devam eden kaos ortamında bakalım neler yapacak futbolcular..


SAHA: St Andrew’s


YAYIN: Spormax 18:00


BIRMINGHAM: Lig’de 6. sıradalar 5 puanları var.. Yeni transferlerle bence bu civarda da bitireceklerdir ligi (6-10 arası) Hleb, Philips, Parnaby sakat, Cezalı oyuncuları yok. Kendi sahalarında 16 maçtır yenilmiyorlar, bunun yanında Torres’in gol atamadığı iki takımdan biri kendileri, bunun yanında geçen sezon kendi sahalarında sezon boyunca sadece 32 gol atmışlar ki açık ara liderler bu alanda :)

Muhtemel 11: Foster; Carr, Johnson, Dann, Ridgewell, Larsson, Gardner, Ferguson, McFadden, Bowyer (Zigic), Jerome


LIVERPOOL: Kuyt sakatlandı maalesef, bunun yanında 2 yıldır sakat olan Aurelio yine sakat. N’gog maça yetişebilecek gibi ama şüpheli oda.. Cole’un cezasının son maçı ama yalancı Koscielny bugün maça çıkıp gol de attı.. Son 10 deplasman maçının sadece birini kazandı takımımız, bunun yanında bu maçlarda 8 gol attı (Burnley’e 4) ve 13 gol yedi :)

Muhtemel 11: Reina, Johnson, Carra, Skrtel, Konchesky, Maxi, Jovanovic, Poulsen(Pacheco), Meireles, Gerrard, Torres


HAKEM: Mark Halsey

AYALA HULL CITY’DE












Liverpool resmi siteden Ayala’nın 1 aylığına Hull City’ye kiraya verildiğini duyurdu. Umduğum kiralık sözleşmesinin sezon sonuna kadar uzatılması yönünde..

Bu yıl takıma katılan Wilson’ın yanı sıra mevcut Soto, Skrtel, Carra, Agger rotasyonunda çıkacağı maç sayısı azalacaktı. Geçen yıl Rafa onu oynatabileceğini düşünerek kiraya vermedi ve 4 maça çıktı. Bu yıl Hodgson’ın İngiliz futbolu stratejisiyle o süreleri de bulması zor olabilirdi.. Oldukça iyi bir karar bana göre hayırlı olsun..

Seneye Martin O’Neill ile daha çok süre alabilir :D

YENİ BİR BLOG

Blog ahalisinden kıymetli Liverpoolsever, siz onu Man Of The Match olarak bilirsiniz Canberk yeni bir bog'un startını verdi.. Biz blog ahalisi olarak kendisine başarılar diliyoruz.. Link aşağıda

10 Eylül 2010 Cuma

KURTULUŞ MU YOKSA YOKOLUŞ MU ?





















Yankiler Ne Yapacak..

6 Ekim itibariyle RBS (Royal Bank of Scotland) alacaklarını istiyor.. Nisan ayında ödenmesi gereken borç ertelenmişti biliyorsunuz. Bu sefer erteleme teklifini kabul etmedi RBS.. Çarşı da burada karıştı işte, isterseniz çok ayrıntıya girmeden durumu anlatalım..

Temmuz 2009 verilerine göre RBS’ye olan borcumuz 237,40M £ bu borcun yaklaşık 145M £ geçen yıl eklendi zaten.. Bu ödemenin yapılabilmesi için, yankiler, ahlaksızca/şerefsizce kulübü tekrar borçlandırarak başka bir kredi bulma peşindeydiler (hatta bu parayı Almanya’dan buldukları söylendi) ama 5 kişilik yönetim kurulumuz (Broughton, Purslow, Ayre, Hicks ve Gillet) bu fikri 3 e karşı 2 oyla reddetti. Böylece süreç başlamış oldu.. Şimdi yapılacak birkaç seçenek var önümüzde..

1- Yankilerin bu borcu ödemesi

2- Kulübün satılması

3- Kulübün kayyuma devredilmesi

Yankilerin bu parayı ödeyeceği yok şu durumda, dolayısıyla 1 madde otomatikman devre dışı, kulübün satılması konusunda yankiler 800M £ istediğini gizlemiyor fakat bu parayı verecek şu mali tabloya ve ligde ki durumumuza göre neredeyse imkansız ama yankiler arsızca ederi budur diyor (Türkçe’de güzel bir söz var bu durumda olanlar için “Gözünü toprak doyursun”).. Kulübümüze teklif yapmak isteyen Huang’a göre kulübün bugünkü değeri 300-400 M £ Kirdi’ye göre ise 500-600 M £ bu durumda kulübün satılması (en azından Yankiler tarafından) zor görünüyor. Fakat bazı kaynaklara göre Nisan ayında borç erteleme şartlarından biri de yankiler bu parayı ödeyemeyince kulübü geçici olarak yöneterek satışın yapılmasını sağlamak olarak söylüyorlar (tabi bu anlaşma halka duyrulmadığından tam olarak bilemiyoruz). Fakat kuvvetle muhtemel ki Bu durumda kulübü RBS satacaktır ki (inşallah böyle olur) söylenen fiyat dramatik olarak düşecek :) tabi banka sadece alacağı parayı kurtarmaya bakacaktır.

3 maddeye gelirsek (evlerden uzak) RBS kulübü satar diye bir madde yoktur ve bu parayı ödeyemeyen Kop Football ve Kop Football Holdings (Liverpool’un sahibi şirketler ikisine de Hicks ve Gillet %50-50 ortak) iflasa zorlanır ve bir kayyuma devredilir (Porsmouth gibi) tabi durum takımın 9 puan silinmesi ve birçok para eden futbolcusunun satılmasına da neden olabilecek bir şey..

Bu hafta Kop Faithfull Group RBS İcra kurulu başkanı Stephen Hester’e açık mektup yazdı, orada kabaca yankilerin kulübü satmak istemediği ve bunun için de basında 10 a yakın finans kuruluşuyla borç bulma konusunda görüşmeler yaptığı yazıldığını dolayısıyla RBS’nin duruma el koyup kulübü satmasının gerektiği (borç yapılandırma antlaşmasına dayanarak) bunun yanında Nisan ayından beri kulübün borcunun 45,40M £ gibi kaygı verici bir meblağ arttığını bildirmişler.

Kıymetli Liverpoolseverler görünen o ki öyle yada böyle şu amerikan mandasından kurtulacağız çok yakında :)

9 Eylül 2010 Perşembe

BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN



















Efendim tüm kıymetli Liverpoolseverlerin bayramını en içten dileklerimle kutlar, bir daha ki bayrama kadar yenilgi görmeyiz inşallah :) diye temenni ederim..

8 Eylül 2010 Çarşamba

LIVERPOOL’DAN HABERLER-108

















  • Sakatlık haberleriyle başlayalım Kuyt milli talkım kampında sakatlandı ve 4 hafta oynamayacakmış. N’gog süper başlamıştı ama sakatlandı haftasonuna yetiştirmeye çalışıyorlar. Aurelio hep sakat zaten ne zaman dönecek artık beni ilgilendirmiyor.. Yapmamız gerekenlerden sadece bir şeyi yapmadık, doktorlar falan değişti ama şu Melwood’da bir kurban kessek her şey daha iyi olacak gibime geliyor :)

  • Alan Hansen Meireles 70’lerin KOP efsanelerinde Terry McDermott gibi olabileceğinden bahsetmiş, ben çok güveniyorum kıymetli Liverpoolseverler bu adama 5 yıl bize hizmet eder bir şey olmazsa..

  • Liverpool Utretch kulübünden maç bileti istemiş Van Wolfswinkel’i izlemek için, Newcastle’da izleyecekmiş ama.. Anlaşılan Roy bir forvet daha alacak devre arasında.. Zamora’ya bile teklif götürmüşler kardeşim..

  • Reina Masch’in gitmesinin Liverpool için büyük bir problem olduğundan dem vurmuş. Ben unuttum bile :) Carra’nın dediği gibi hep hatırlanacak bir futbolcu olarak hatırlanabilirdi ama kendi istemedi..

  • Inter Lucas için teklif yapacakmış, Rafa büyük kıyak yapmış olur :) (Rafa dedim de adam Liverpool’da ki evini satmıyormuş, sorulduğunda kimbilir belki geri dönerim birgün diyormuş, neden 4 büyük TD’nin yanında yer veriyor Liverpool’lular anlaşılır buradan sanıyorum)

  • Saric ayağını kırmış ve ameliyat alacakmış bu onun ikinci sakatlığı böyle uzun, sonu Duran’a benzemesin kıymetli Liverpoolseverler..

  • 16 yaşında ki oyuncumuz Suso Reserve takımla ilk maçına çıktı (aslında U17 de) ve birde gol attı. Newcastle ile oynanan maç 2-2 bitti, diğer golü Amoo attı (bence başarılı bir sağ açık olacak)

  • Carra Td olursam stilim Houllier gibi olur demiş, sakin ve mantıklı :D bence Yılmaz Vural gibi olur kıymetli Lİverpoolseverler..

  • Roy, Kuyt sakat, Cole cezalı, Ngog’un durumu belirsizken Pacheco’ya görev verebilirim demiş, oynadığı maçlarda fark yarattığını söyleyen Roy, El’de de hem onu hem Shelvey’i hemde Spearing’i kullanıcam demiş..

3 Eylül 2010 Cuma

TS-LIVERPOOL MAÇ YAZISI

http://cekmekaset.blogspot.com/2010/08/bize-her-yer-liverpool.html

Okuyun Okutturun..

LIVERPOOL’LULUĞUM ve BARÇA’YI SEVMEMEM



















İnsanlar nasıl takım tutar ? Nasıl sever bir takımı, renklerinden mi ? Şanlı tarihinden mi ? Yıldız futbolcusundan mı ?

Benim tuttuğum takımları, tutma nedenim bir çoğunuza çok saçma gelecektir eminim.. Ama ben tuttuğum takımları saçma sapan sebeplerden tuttum.

Mesela FB’li olmamın nedeni, bütün mahalle FB’liydi, babam GS’li olmasına rağmen, arkadaşlarıma uyup FB’yi tuttum. Hepsi budur işte, Ne formalarından, Ne Selçuk’undan, İlyas’ından ne de Aldülkerim yada Hüseyin’inden sadece arkadaşlarım FB’liydi..

Nasıl Liverpool’lu olduğumu anlatmıştım zaten, Tv önünde annemin yaptığı kadayıfı yerken, izlediğim Everton-Liverpool maçında, kırmızılıları tuttum.. Nasıl oldu bilmiyorum, Neden bilmiyorum ?

R.Madrid’i de desteklemem böyle saçma sapan bir neden yüzünden, İspanya’da Madrid’de yaşayan sonradan Müslüman olmuş bir İspanyol’la arkadaşlığım sebep oldu Madrid’i tutmama… Ama zaten seviyordum Santillana’yı, zaten seviyordum Gordillo’yu, Michel’i ve hatta hırçın Juanito’yu..

Ben saçma sapan nedenlerden tuttum takımlarımı, başka bir mahallede olsam GS’li olabilirdim yada kadayıf yerine tuzlu bir yemek yeseydim şimdi Everton’u yazabilirdim ama olmadı..

Olmayan birşey de ben hep Barça’yı izledim ama hiç desteklemedim, Romario, Ronaldo, Stoickov, Laudrup’u hep sevdim ama takımını sevemedim.. Ben hep R.Madrid’i sevdim, severken bilmedim Franco’nun takımıymış, endüstriyel futbolun kalesiymiş, di Stefano’yu Barça alcakmışta, Franco allem edip kalem edip Madrid'e getirtmiş, bunlarla ilgilenmedim…

Bu bloğu yazmaya başladığımda gördüm ki, ben aslında istisnalardanım, bu bloğun takipçilerinin geneli (istisnalar kaideyi bozmaz) GS, Liverpool ve Barça’yı destekliyor.. Benim için sorun teşkil etmeyen bu durum, kıymetli Liverpoolseverler içinde bir sorun teşkil etmedi.. Bunda tabi ki sadece Liverpool yazmaya çalışmamın ve blog ahalisinin de bu konuda hassasiyet göstermesinin önemli payı var..

Ne var ki, başka blogların yorum bölümlerinde görüşlerimi yazıyorum barça, real vb. hakkında. Yazarken gördüm ki (Öz. Bu duruma Inter’in CL şampiyonluğu sonrası şahit oldum) Türkiye’de Barça sempatizanı arkadaşlar, Barça karşısında bir takımın tutulamayacağı yönünde sabit fikir sahibi, gerçi bunu söylediğin de bana ne istediğin takımı tut diyorlar ama kullandıkları dil ve kelime seçimleri onları ele veriyor.. (Barça’yı sevmeyen futboldan anlamıyor demekten tutun da, Barça’yı sevmeyen ölsün e kadar)

Özellikle Barça’nın Masch transferinde izlediği yolu ve Fabregas’a Dünya şampiyonluğu kutlamalarında yapılan kepazeliği yazınca çok tepki aldım.. Resmen mahalle baskısı gördüm :D Barça’yı kayıtsız şartsız sevmek sanki Allah’ın emri yada Anayasanın değiştirilemez / değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri gibi..

Sebeplerimi anlatayım efendim, Xavi geçenlerde yaptığı bir açıklamada Torres’in kalmakla Liverpool’da hata yaptığını aslında Barça’ya gelmesi gerektiğini söyledi.. Dünyanın en iyi takımı onlar ya, Barça’da oynamayan olursa onu azarlamakla yola getirebilirler. Kibir öyle bir hale geldi ki demek ki, bu adamlar buna cüret edebiliyorlar. Bunu söyleyince bana Gerrard Barry için bize gel dedi, Cole için Liverpool süper dedi falan diyerek savunma yapıyorlar. Bu aynı şey mi Allah aşkına adam İspanya’dan hem kulüplere hem takımlara ayar vermeye çalışıyor. (Xavi daha önce de Fabregas’ı ve Masch’i takımlarının zorla tutamayacağına dair açıklamalar da yapmıştı)..

Çevremde ki insanlara bakıyorum Barça’yı neden seviyorlar diye, Özel bir takım olduğundan (neresi bilmiyorum), Endüstriyel futbola karşı duran bir takım olduğundan (Unesco reklamı ve onlara para ödemesi falan), Ezilen bir halkı temsil ettiği için gibi sebepler sayıyorlar..

Barça’yı özel yapan kanımca La Masia (blog alemi güzellemeler yapıyor sürekli) ve şu an oynadığı (maç başına 1000 paslı :D) sistem. Gerçek şu ki La Masia’dan her dönem böyle oyuncular çıkmıyor (bkz bir dönem önce ve ondan önce) O sebeple Van Gaal zamanında Hollandalı bir takım olmuştu.. Bundan sonra da gelen oyuncular Jeffren, Pedro, Krkiç, Dos Santos.. Bakalım o süper La Masia’dan çıkan bu yeni yetenekler aynı çizgide sürdürebilecek mi takımı, şahsen sanmıyorum… Bu sebeple özel bir takım yok karşımızda özel oyuncular topluluğu var.. Gelelim Endüstriyel futbola karşı duran tavra bunu nerede gördüğünü merak ediyorum arkadaşlarımın göğüs reklamı almıyorlardı bildiğiniz gibi forma kutsal diye, ama yılda 30M € yakın para getiren bir gelirden olduklarından, bir ara yol buldular; Unesco reklamı, söylenene göre 1,5M € da yardım yapıyorlar.. Bakın kıymetli Liverpoolseverler bu nasıl bir hamledir ? İşte Endüstriyel futbol içinde kimse bu kadar ileri gitmemişti, bu forma reklamından sonra ne kadar arttı takımın marka değeri, forma satışı ne kadar arttı bilmek isterdim kimle konuşsam bu yüzden Barça’nın özel olduğunu söylüyor, (izin verirseniz hahaha diye gülücem) buna ne gerek var, kutsal forma kutsal kalsaydı, ne oldu milli forma gibi reklam almamaya, her maçtan önce Unesco pankartı açsaydı.. O zaman bu kazandığını kazanamazdı değil mi ?

Ezilen halkın temsilcisine ise hiç girmicem çünkü burada bu arkadaşlar Diyarbakır’ı tutmaları gerekirdi, çünkü onlarda ezildiğini söylüyorlar..

Aslında R.Madrid gibi bir takımla karşı karşıyayız yalnız göz boyuyor ve bence R.Madrid’den eksik tarafını ise Mourinho söylesin.. “kaybetmeyi bilmiyorlar bense çok iyi biliyorum bunun için eleyeceğiz onları..” Böyle demişti CL’den elemeden önce ve elenince Barça, gördük ki Mourinho haklı, adamı saha içinde seviniyor diye dövmeye kalktı futbolcular (Kibir’den tabi beklemedikleri bişey oldu sinirlendiler), sulamalar açıldı falan.. Bunları R.Madrid yapsa günlerce tefrika yapardı blog ahalisi..

Olsun ama ben sadece şunu istiyorum, bize Barça’yı sevmeme toleransı göstersinler yeter..

Not: Messi için görüşlerim aynıdır, sevmiyorum artık ama izlerim :D

2 Eylül 2010 Perşembe

THE MAN WHO STARTED IT ALL - Bill SHANKLY

















2 Eylül 1913'de İskoçya'da Ayrshire diye bir madenci köyünde doğan bir çocuğun Liverpool tarihini baştan aşağıya değiştireceğini kim bilebilirdi ki? O köyünde ki diğer bir çok insan gibi olmak istemedi..

O Efsane oldu..


18 Lig şampiyonluğu (küçük bir kısmı Shankly'den önce), 5 Şampiyonlar Ligi, 7 FA Cup, 7 Lig Kupası, 3 UEFA Kupası..

"Bütün bunları bu Adam başlattı.. "

Shankly doğum günün kutlu olsun, Liverpool gibi bir takımı Türkiye bile desteklememize sebep olduğun için sana teşekkür ediyoruz..


1 Eylül 2010 Çarşamba

TRANSFERİN SON GÜNÜ HENGAMESİNDE LIVERPOOL - 2



















Şimdi bakalım kimler gelmiş, kimler gitmiş..

GELENLER

1. Jonjo Shelvey - Charln - May, 2010

2. Milan Jovanovic - Standard Liege - Temmuz, 2010

3. Joe Cole - Chelsea - Temmuz, 2010

4. Danny Wilson - Rangers - Temmuz, 2010

5. Christian Poulsen - Juventus - Ağustos, 2010

6. Brad Jones - Middlesbrough - Ağustos, 2010

7. Raul Meireles - FC Por - Ağustos, 2010

8. Paul Konchesky - Fulham - Ağustos 2010

9. Suso - FC Cadiz - Ağustos 2010

10. Adam Hajdu - MTK Budapest - Ağustos 2010

GIDENLER

1. Mikel San Jose - Athletic Bilbao - May, 2010

2. Robbie Threlfall - Serbest - May, 2010

3. Chris Oldfield - Serbest - May, 2010

4. Francisco Duran - Serbest - Temmuz, 2010

5. Nikolay Mihaylov - Serbest - Temmuz, 2010

6. David Martin - MK Dons - Temmuz, 2010

7. Yossi Benayoun - Chelsea - Temmuz, 2010

8. Albert Riera - Olympiacos - Temmuz, 2010

9. Diego Cavalieri - Cesena - Ağustos, 2010

10. Krisztian Nemeth - Olympiacos - Ağustos, 2010

11. Philipp Degen - VfB Stuttgart (Kiralık) - Ağustos 2010

12. Alber Aquilani - Juventus (Kiralık) - Ağustos 2010

13. Javier Mascherano - Barcelona - Ağustos, 2010

14. Lauri Dalla Valle - Fulham - Ağustos 2010

15. Alex Kacaniklic - Fulham - Ağustos 2010

16. Emiliano Insua - Galatasaray (Kiralık) - Ağustos 2010

17. Nabil El Zhar - PAOK (Kiralık) - Ağustos 2010

18. Damien Plessis - Panathinaikos - Ağustos 2010

19. Vincent Weijl - SD Eibar - Ağustos 2010



Bu alış verişlerden yaklaşık 13M - 15M € kar ettik ki bunlar patronların cebine girdi tabi.. Bu tablodan anlıyoruz Rafa neden gitti aslında, Bu yaz için Rafa en azından 50M £ transfer bütçesi istiyordu ve altını çizdiği nokta oyuncu satmadan oluşturulacaktı bu bütçe.. Roy gelince birde kar ettiler tabi..

Şimdi birde şu Home- Grown olaylarına bakalım.. Transfer bitmesiyle birlikte, bu durumumuzda netleşti..


HOME-GROWN OYUNCULAR

1. Carragher

2. Cole

3. Darby

4. Gerrard

5. Johnson

6. Jones

7. Konchesky

8. Spearing


YABANCI OYUNCULAR

1. Agger

2. Aurelio

3. Babel

4. Itandje

5. Jovanovic

6. Kyrgiakos

7. Kuyt

8. Lucas

9. Maxi

10. Meireles

11. Poulsen

12. Reina

13. Skrtel

14. Torres


21 YAŞ ALTI OYUNCULAR (Bunlar 25 kişilik listeye dahil değil, istediğimiz gibi oynatabiliriz)

1. Amoo

2. Ayala

3. Bouzanis

4. Bruna

5. Eccleston

6. Gulacsi

7. Hansen

8. Ince

9. Irwin

10. Kelly

11. Mavinga

12. Ngog

13. Pacheco

14. Palsson

15. Robinson

16. Shelvey

17. Wilson